Suriye'de;
-- Esad çok yorgun.
--ABD, Rusyayı yordu. Bu arada Rusyanın Suriye politikası Afganistan ve Çeçenistan'da potansiyel terörzim oluşumu biriktirdi. Rusya, Esad'ı her an yüzüstü bırakıp çekilebir.
--İran ideolojisi ve coğrafi stratejisi gereği DİNÇ durmak zorunda. Ancak Akdenize ulaşma hayallerinin ABD ve İsrail tarafından boğulacağının farkındalar.
--ABD, Demoklesin kılıcı gibi İran'ın başında sallanıyor. Koca Pers İmparatorluğu'nun geleceği çok belirsiz.
--Kim ne derse desin ABD, Suriye'den çekilemeyecek. Herkes hesabını buna göre yapsın. ABD'nin Suriye'den çekilmesi İsrailin yanlızlaşması, İran'ın ise Şii Hilali ile Akdenize ulaşması demektir. Bu durum da İsrail ve Sünni blok için çok riskli olur.İran'ın zafer kazanması ile müthiş BÜYÜME evresine girerki bu aynı zamanda ABD'nin prestij ve güç kaybı anlamına gelir.
Bunun içindir ki Reqqa'dan sonra Deyr Ez Zor'u da işgal edecek. Hemde bu işi de YPG ile yapacak. İran'ın önünü keserek Suriye'den dışarı atacak...
--ABD, Türkiye ile arasını düzgün tutacak, başka yolu yok. Çünkü İran'ı bir gün vuracak. ABD İran'ı vururken Türkiye'ye ihtiyaç duyacak. Aynı ihtiyacı Kürtlere de duyacak. İleriki zamanlarda Türk ve Kürtler aynı safta yer alacaklar. ABD, İranla savşmak için, insan hak ihlaleri, Ortadoğu'daki saldırgan tutumu, Nükleer, kimyasal, biyolojik silah üretimlerini BAHANE yapacak ve Kürt, Azeri, Beluci Halklarının kendi kaderlerini tayn hakkını işleyerek, Dünya Uluslar Topluluğunu yapabildiğince yanına çekmeye çalışacak...
--Türkiye'nin , Rojava'da yerleşikleşeceğini düşünemiyorum. YPG hem ABD'ye askerlik yapacak hem de ABD tarafından desteklenmeyecek bunun mantığı nerede?
--Dünya'yı Süperlerin dizayn ettikleri gerçeğini kabul edeceğiz. Bunun lamı cimi yok. ABD bu dizaynı yapamaz duruma düşerse prestiji buharlaşır ve dolar yerlerde sürünür. İşte EMPERYALİZM KAĞITTAN KAPLANDIR sözü bunun içindir. Bu sonucu bizler görüyoruz da ABD gör müyor mu? Tabi ki görüyor ve planlaması da buna göre kuşkusuz var.
--İşte yukarıdaki sonuç, Türklerle, Kürtleri Bir arada gerektiriyor ve bunu da ABD yapacaktır.
--Kürtlerle, Türklerin bir araya gelmesinin önündeki engel peşin yargılardır. Peşin yargıları kırmak çok kolay olmasa da çok zor da değildir. Savaş ağırlıklı yazıyorum ama bu benden kaynaklanmıyor. Bu durum İnsanoğlunun ulaştığı uygarlık evresi gereğidir. Bu evre aşılacak. Savaş hem lanetlenecek hem de başvurulması ''en ideal yol'' olarak görülecek. Burası Ortadoğu... Burası Dünya'nın başkenti, burası peygamberlerin yurdu, burası ADEN BAHÇELERİNİN olduğu yer, Burası Nuh'un vatanı, Burası MAHABAD'ın, Haşeng'in, İbrahim'in vatanı...Burası bütün ilklerin yaşandığı yer... Burası Sümer'in, Hurri'nin, Hitit'in, Akad'ın yurdu... Güneşi, dağı, ırmağı, ovası bir başkadır buranın...Kutsal Kitaplardaki ''İki nehir arası'' burasıdır. Burası için en büyük savaşlar kaçınılmaz, çünkü haksızlıklar, sömürüler, yoketmeler sürmektedir. Buraları çok zengin alanlardır. Dünyanın petrol ve doğalgaz depolarıdır. Tahıl ambarlarıdır. Devlet İstatistiklerine göre sadece HARRAN OVASI modern tarım ile 150 milyon insan besler durumdadır. Sadece Kürdistan bütün Ortadoğuyu geçindirecek zenginliğe sahiptir.
-- Savaşlar uzunca süre devam edecek, 2. Ramses ile Muvatallis arasında, M.Ö. 1296 yılındaki büyük savaşı hala sonlanmamıştır.
--Her şey doğru olana varacaktır. Bütün haklar, haklanacaktır. BÜYÜK DOĞAL SİSTEMATİK'in dediği mutlak olacaktır.
--Bu savaş da bitecektir. Ancak Evrensel ve yerel hegemonların dediği gibi değil, BÜYÜK DOĞAL SİSTEMATİĞİN dediği gibi bitecektir.
01.07.2017/mehmet ali çabuk
2. RAMSES ve MUTAVALLİS'İN SAVAŞI
