ARGUVAN HABER
2010-01-04 13:54:20

ŞAH SULTAN İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ÜZERİNE

SÜLEYMAN ÖZEROL

http://adimsoz.blogspot.com.tr 04 Ocak 2010, 13:54

Ankara Arguvanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği
 “Şah Sultan” Anma Etkinliği
ŞAH SULTAN İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ÜZERİNE
KISA BİR DEĞERLENDİRME
 
Süleyman ÖZEROL/Araştırmacı-Gazeteci
 
 
Giriş
 
ADD Malatya Şubesi ile Malatya Haber İnternet sitesi Turfanda İşhanında son katta yan yana idi. Hemen hemen günlük uğrardım he ikisine de. Sami Kasap öldüğü sıralardı, İsmet Yalvaç konuyla ilgili olarak büroya uğramamı söylemişti. Yanına vardığımda, “Sami Kasap öldü, onunla ilgili bir şeyler yazasın” dedi. Sami Kasap’ı tanıyordum, ama onunla uzun boylu bir şeyler yazacak kadar anım olmamıştı. Malatya TSO binasının üst katında bulunan TVM’da Kazım Tatar’la sesini bağlamaya göre düzenlemek için çatıya çıkmıştık gece ve bir türlü sesi bağlamaya uyduramamıştık…
 “Yaşamöyküsü ile ilgili bilgi hiç mi yok bir yerde?” dedim. İsmet boynunu büktü. “Vay be! Malatya’nın Fahri Kayahan’dan sonra gelen sanatçısının yaşamöyküsü yok ha!” dedim. “Öyle ne yazık ki” dedi. Bu olaydan sonra Malatyalı sanatçılarımızın yaşamöykülerini derlemeye daha fazla ağırlık verdim. 2004 yılında MAGDER ‘in ödüllendirmesinden sonra ise daha da çok uğraşmam gerektiğini anladım. Çünkü Malatya kültürüne hizmet edenler ödüllendirilmişti…
Anlatmak istediğim ikinci bir anım şöyle…
2004 yılının baharında Malatyalılar Derneğine gittiğim bir gün başkan yardımcısı ile iki kişi oturuyordu yönetim odasında. Ben varınca hemen başkan yardımcısı sorular sormaya başladı derneğin neler yapabileceği hakkında. Ben kendi alanımla ilgili olarak Malatya’nın sanatçılarının tanıtılabileceğini söyledim. O zaman sağ yanımda oturan ve tanımadığım kişi kimleri anabileceğimizi sorduğunda, “Örneğin, yirmi 1989’dan beri üzerinde çalıştığım Âşık Yoksuli” dedim. “O da kim ki?” dedi. Ben de kısaca anlattım. “Başka biri yok da bir Çingene’yi mi anacağız?” demesin mi? Elbette ki tartıştık konuyla ilgili olarak…
1997 Eylül ya da Ekiminde Ankara Arguvanlılar Derneği Başkanı Asım Aydoğdu aradığında Malatya’daydım. Her yıl Arguvanlı bir ozan için anma etkinliği düzenleyeceklerini, ilkinin de Âşık Bektaş Kaymaz olduğunu, katkı sunmamı istediğini söyledi. İyi de, otuz yıl önce ölen âşıktan niye başlanmıştı? Tarihsel bir sıralama yapılarak başlanamaz mıydı? Bunları dile getirdiğimde Ankara’da ayrıntılı olarak konuşabileceğimizi, anma etkinliğinin tarihinin de 12 Ocak 2008 olduğunu söyledi. Derken Ankara’ya döndüm ve görüştük, başkanın anlatımlarını dinlediğimde haklı olduğunu gördüm. Her şeyi çok yönlü olarak düşünmüştü. Ekonomik boyut, katılım düzeyi, hazırlık aşamasında âşıklarla ilgili konuşmacılar-araştırmacılar, sanatçılar v.b… Aralık ayında Almanya’ya gittim ve 11 Ocak’ta döndüm, 12 Ocakta da Âşık Bektaş anma etkinliği gerçekleştirildi.
Daha dün de aynı konuları konuştuk. Elbette ki kültürümüzün geleceğe aktarımında önemli görevler gerçekleştirmiş olan ozanlarımızı tanıyacağız ve tanıtacağız. Çünkü onlar bizim adımıza bir işlevi yerine getiriyorlar. Onları anmak, tanıtmak, yani dile getirmek boynumuzun borcu…
Ve gelelim bugünkü konumuza…
 
Şah Sultan
 
Malatya şairleri ile ilgili en son derli toplu kaynak Prof. Dr. Hasan Kavruk-Metin Özer (Ozan Birfani) tarafından hazırlanan, “Geçmişten Günümüze Malatyalı Şairler” adıyla 2006 yılında Malatya Belediyesince yayınlandı. Şah Sultan, kitabın 614. sayfasında yer alır. “Doğum tarihi bilinmiyor” denir, ölüm tarihi olarak da 1848 verilir. Şiirlerinin Mustafa Bal tarafından toplandığı, “Derviş Muhammed’in Nuru Vahit-Eseri Dillerde Şahit” (İstanbul 1989) adı altında kitaplaştırıldığı ve Merdivenköy Şahkulu Sultan Külliyesi Koruma Onarma ve Yaşatma derneği tarafından yayınlandığı belirtilir. Şair hakkındaki bilgiler ve örnek verilen şiirlerin de bu kitaptan alındığı belirtilir. Arguvanlı ozanlarla ilgili önemli bir kaynak olan “Arguvanlı Ozanlar” kitabını hazırlayan Dr. Hasan Basri Kılıç da aynı kaynaktan yararlanmıştır. Kendisi etkinlikte onunla ilgili bilgiler vereceğinden dolayı yaşamı üzerinde fazla durmak gerekmediğini düşünüyorum.
Şah Sultan’ın yapıtlarından seslendirilenler olmuş, bu da onun tanınmasında bir etki olmuştur. Sanatçılarımız Erhan Yılmaz ve Can Aydoğdu da Şah Sultan’ın eserlerini seslendirecekler, Burcu Akkol ve Ezgi Gülbaş ise şiirlerini okuyacaklar. Bu etkinlik de onun tanıtılmasında önemli bir ayak oluşturacaktır.
 
Değerlendirme
 
Ballıkaya (Mezirme), Hekimhan’a bağlı olmasına karşın, birçoğunca Arguvan’ın köyü bilinir ya da sanılır. Bunun nedeni ise Arguvan köyleriyle komşu olmamız ve ortak bir kültüre sahip olmamızdır. Ayrıca kız alıp verme gibi etkiler de vardır. Mıroğlar mezramızdan sonra Armutlu (Kuşu), ondan sonra da Bozan gelir…
 
Yöremizde, “Sultan Hatın” adıyla bilinir. Sultan Hatın’ın Şah Sultan olduğu çok yakın bir zamanda dile getirilmiştir. Bunun nedeni de zamanında araştırma ve inceleme çalışmalarının yapılmadığındandır. 1987 yılında Malatya ve Battalgazi Bilgi Şölenindeki çalışmaları burada anmak gerektiğini dile getirmeliyim. Derviş Muhammet, Aşıki, Şah Sultan… Bu üçlü ile Seyit Meftuni bu bilgi şöleninde Arguvanlı halk ozanları olarak dile getirilmişti. Şemsi Belli’nin bu konudaki emeklerini de saygıyla anıyorum. Bazı sunumcuların yöreyi, iyi tanımadan çalışma yaptığı görülse de bunu da takdirle karşılamak gerekir. Yöre insanı yapmıyorsa başkası gelip yapacaktır bu çalışmaları. O zaman da elbette ki bazı eksiklikler-yanlışlıklar da doğaldır. Bunları araştırıp tamamlamak gerekir.
1988 yılında Malatya’da Görüş gazetesinde Yenilenen Köy Ballıkaya adıyla dizi yazı olarak her şeyiyle kendi köyüm tanıtan yazılarım 37 gün sürmüştü. 1989’da da 19 gün olmak üzere toplam 56 gün sürmüştü beş yıllık derleme çalışmalarım. 1988 yılında yayınlanmadan önce Celal Yalvaç, benim amatör bir ruhla hazırladığım dosyayı inceledikten sonra, “Bir tez de ancak bu kadar olurdu” demişti. O zamandan buyana Celal Yalvaç hep şunu söyler: “Hoca, her köyden bir ya da birkaç kişi kendi köyünü senin gibi tanıtsa tüm köylerimiz tanıtılır” demişti.
Burada konuyu Bozan köyüne getirmek istiyorum. Şah Sultan ile özdeşleşen Bozan köyü ile ilgili çalışmalar çok eski tarihlere yapılmış olsa idi belki de bugünkü birçok çelişki giderilmiş olacaktı. Arguvan’ın üç ünlü ozanının İsaköy’den sürgün edildiği öne sürülmektedir. Bu konuyla ilgili de bilgi ve belgeye dayaklı araştırma-inceleme çalışmaları yapılması; tüm ozanlarımızın yaşamları ile ilgili bilgilerin de yeni derleme-araştırma ve incelemelerle güncelleştirilmesi gerektiğini belirtmeliyim.
1989 yılında ilk kez üç Arguvanlı ozanın şiirlerini bir arada yayınlayan Mustafa Bal her kim ise -yalnızca bir kez gördüğümü, tam olarak anımsayamadığımı belirtmeliyim- ona teşekkür ediyorum. Sayın Dr. Hasan Basri Kılıç da Arguvanlı Ozanlar adlı iki ciltlik kitabıyla konuya emek verenler arasında anılmalı; doktoruma da teşekkürler. Ayrıca birlikte hazırladıkları, \"Geçmişten Günümüze Malatyalı Şairler\" kitabından dolayı Prof. Dr. Hasan Kavruk ve Metin Özer (Ozan Birfani) arkadaşlarımıza... Ve tüm ozanlarımıza; türkülerimizi seslendirenlere, derleyenlere, araştıranlara, yayınlayanlara… Her alanda emeği geçenlere; bu etkinliği düzenleyen Ankara Arguvanlılar Kültür ve Dayanışma Derneğine, etkinlikte tüm emeği geçenlere, dinleyicilere teşekkür ediyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
 

30 Kasım 2008, Ankara

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.