Deniz Baykal’ın istifasının ardından dün toplanan CHP’nin 33. olağan kurultayında tek aday olan İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, geçerli oyların tamamını alarak 1189 oyla CHP’nin 7. genel başkanı oldu. Bu sonuç, Baykal’ın istediği “tek aday üzerinde uzlaşma”nın sağlandığını ortaya koydu ve CHP’de yaklaşık 18 yıldır süren “Deniz Baykal dönemi” bitti. Kurultaya katılmayan, herhangi bir mesaj da göndermeyen Baykal, seçimlerden sonra Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayarak kutladı. Tüzük değişikliklerinin uygulanması bir kez daha ertelenerek “güçlü genel sekreterlik modeline devam” denildi.
CHP kurultayında divan başkanlığına Grup Başkanvekili Kemal Anadol seçildi. Anadol, CHP’nin Bülent Ecevit’in önderliğinde “Emek en yüce değerdir” diyen bir parti olduğunu, 12 Eylül’ün ardından kapatıldığını ve 9 Eylül 1992’de küllerinden doğduğunu, Baykal liderliğinde de 1 Mart tezkeresini reddettirdiğini anlattı. “Böyle bir partinin mensubu olmakla ne kadar övünsek azdır” diyen Anadol, esenliğe çıkmanın tek yolunun CHP olduğunu ve iktidara gelmelerinin yaklaştığını söyledi.
Birlik beraberlik vurgusu
CHP Genel Başkanvekili Cevdet Selvi de, Zonguldak’ta maden ocağında yaşamını yitiren işçileri anarken, “Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümetin bu tür faciaları mesleğin kaderi olarak görmekten kurtulması ve gerekli önlemleri bir an önce yapması gerektiğini” söyledi. CHP’nin birlik ve beraberliğini hiç kimsenin bozamayacağını vurgulayan Selvi, “Dikta heveslilerine sesleniyorum, hiç umutlanmasınlar, bu kurultay tarihi kimlik ve kuruluşuyla CHP’nin, CHP örgütlerinin CHP’lilerin birlik ve beraberliğini daha da pekiştireceği, Türkiye’nin sahipsiz ve meydanın boş olmadığını en güçlü sesleriyle herkese duyuracağı bir kurultay olacaktır. CHP Türkiye’nin teminatıdır, aydınlık geleceğidir” dedi.
2008’deki 14. Olağanüstü Kurultay’da kabul edilen ancak yürürlüğe girmesi ertelenen tüzük değişiklikleri bir kez daha ertelendi. Yeni tüzükte yönetim modelinin değiştirilmesi, MYK’nin genel başkan ve genel sekreterin yanı sıra görev alanları belirlenen 13 genel başkan yardımcısından oluşması öngörülüyordu. Kılıçdaroğlu, kayıtlı 1249 delegeden 1246’sının imzasıyla CHP genel başkanlığına aday gösterildi. Kurultaya katılmayan Baykal, Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ile kurultay sırasında kalp krizi geçirerek rahatsızlanan bir il başkanı dışında tüm delegeler adaylık için imza verdi. Genel başkanlık seçiminde oylamaya 1197 delege katıldı, Kılıçdaroğlu geçerli olan 1189 oyu alarak Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Hikmet Çetin, Altan Öymen’den sonra CHP’nin 7. genel başkanı oldu.
Teşekkür konuşması yapan Kılıçdaroğlu, “Mustafa Kemal’in, İnönü’nün, Bülent Ecevit’in, Deniz Baykal’ın koltuğunda oturacağım. Bu koltuğun zorluğunu biliyorum. Bu koltuğa oturanlar halkı için çalıştı, kendisi için değil” dedi.
Görevlerinin asıl şimdi başladığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Artık mücadeleyi ülkenin her tarafına götüreceğiz ve çalışacağız. Bana düşen sorumluluğun bir parçası da size düşüyor. Hep beraber mücadele etmek, beraber yola çıkmak zorundayız. İktidar koşusunun asıl aslanları, kaplanları sizlersiniz. Eğer bu mücadeleyi sağlıklı götürürsek, halkla kaynaşırsak, halkının terinin kokusunu bedenimizde, ruhumuzda hissedersek çözemeyeceğimiz hiç bir anahtar yoktur. Bana yüklediğiniz bu görevin bilincinde ve sorumluluğunda olarak hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.”
Sav: Ben ikna ettim
Kılıçdaroğlu’nun adaylığında kritik rol oynayan Önder Sav, “Kemal Bey, aday olmak istemiyordu. Ben kendisini ‘aday olmak zorundasın’ diyerek ikna ettim” dedi.
Kalpazan Başbakan, naylon faturacı bakan olmayacak
CHP Genel Başkanlığı’na seçilen İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, son seçimlerde yüzde 47 oy almasına karşın AKP’nin Meclis’te yüzde 60’ı temsil ettiğini ve yüzde 13 “irade gaspı” yaptığını belirterek, iktidara geldiklerinde yüzde 10’luk ülke barajını “aşağı çekeceklerini” söyledi. CHP iktidarında yoksulluk ve yolsuzluklarla mücadele edeceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Naylon faturacıyı Maliye Bakanı, Ali Dibocuyu Adalet Bakanı, kalpazanı Başbakan yapmayacağız” diyerek iktidarı hedef aldı. Kürt sorununun çözümü olarak “devlet eliyle yatırım ve istihdam”ı adres gösteren Kılıçdaroğlu, “Merdiven altında kayıtdışı çalışan başörtülü kızları sendikalı yapacaklarını” söyledi.
Kılıçdaroğlu, 1 saat 15 dakika süren konuşmasında, “genel başkan adayı” değil, “başbakan adayı” gibi mesajlar verirken, konuşmasının içeriği de “iktidar programı” niteliğinde oldu. Konuşmasında “laiklik” konusuna girmeyen Kılıçdaroğlu, “hem ülke, hem de parti içi demokrasiyi getirme” sözü verdi. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yapılan komplonun henüz ortaya çıkarılamamasının içlerini burktuğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “O failleri bulmak, boynumuzun borcudur. Bu komplonun bir parçası değilse hükümete düşen görev failleri çıkarmak zorundadır. Yoksa CHP iktidarında sonuna kadar gideceğiz ve bulacağız onları” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’nun mesajları şöyle:
Kader değil: Recep Bey diyor ki; ölüm bu mesleğin kaderinde var. Dünyanın her yerinde maden çıkarılır, bizim kadar yaşamını yitiren emekçi var mı? Nasıl oluyor da başka yerde kader olmayan olay, Türkiye’de, Zonguldak’ta kader oluyor. CHP iktidarında taşeronluğu tamamen gömeceğiz. Kamuda çalışan hiçbir işçi yaşamı boyunca asgari ücrete mahkûm olmayacak. Örgütlü toplum olacağız biz. Kurultaydan sonra ilk ziyaretimizi “emeğin başkenti” Zonguldak’a yapacağız.
CHP devrimcidir-kuvvacıdır: Biz Türkiye’yi içinde bulunduğu çıkmazdan çekip çıkarmaya mecburuz. Bunu ancak CHP yapabilir. Çünkü CHP, Kuvayı Milliye, Müdafaa-i Hukuk demektir. Çünkü CHP Anafartalar’dır, Conk Bayırı’dır, İzmir’de Hasan Tahsin, Lozan’da İnönü’dür. CHP değişimci ve devrimcidir.
Dedikodu ve belaltı eleştirisi: “Kasımpaşalı” lakaplı Başbakan ülkeyi yönetmekte zorlanıyor ve CHP’nin içişlerine karışıyor. Kasımpaşalı dedikodu yapmaz, iyi insanlardır, belaltı vurmazlar, tuttuklarını koparırlar. Kasımpaşalılık unvanını ondan almak Kasımpaşalıların görevidir. Türkiye’yi biz halkla beraber yöneteceğiz. Türkiye’yi yönetmek için taşeron iktidara ihtiyaç yok. Bunlar “olumlu dış politika” dediler, Dubai’ye gittiler, 1 milyar dolara Türkiye’nin onurunu masaya yatırdılar.
Malulen emekli edin: Türkiye’de 9 milyon 200 bin emekli var. Emekliler ilk seçimlerde AKP’yi malulen emekli etmek zorundalar. Emeklileri bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşı yaptılar. Size söz, emekliler yeniden bu ülkenin birinci sınıf yurttaşı olacak. İntibak yasası söz veriyorum bizim dönemimizde çıkacak.
Recep Bey sulanmasın: Emekli çalışan esnaflardan yüzde 10 destek primi kesiliyordu, onu ne yaptılar yüzde 40’a çıkardılar. Gittik, Anayasa Mahkemesi iptal etti. Yani biz kötü mü yaptık? Mayınlı arazileri Recep Bey 44 yıllığına birilerine tezgâhlayacaktı, biz gittik iptal ettirdik yanlış mı yaptık? Recep Bey sulanmasın o işe. Biz o arazileri topraksız köylüye vereceğiz. Recep Bey’in fobileri burdan kaynaklanıyor, yalan, talan düzenine karşı mücadele ettiğimiz için korkuyor.
CHP son yılların en geniş katılımlı kurultayını gerçekleştirirken ‘değişim’ heyecanı salonun dört bir yanını sardı.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, kravatsız sade takım elbisesiyle, izdiham nedeniyle zorlukla girebildiği kurultay salonundan “CHP’de değişimin, umudun genel başkanı” olarak çıktı. Kurultayda “yarış yoktu ama değişim heyecanı ve iktidar umudu” vardı. CHP Sinop Milletvekili Engin Altay “Türkiye’ye sol, AKP’ye yol göründü” sözleriyle bu umudu sloganlaştırdı. “Bu kurultaydan başbakan çıkacak” pankartı salondaki binlerce insanın tazelenmiş umudunu yansıtırken birçok kadın ve erkek partili gözyaşlarını tutamadı. Partililerin “Devrimci Kemal” sloganı ile selamladığı Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken “Recep Bey” diye seslenmesi dikkati çekti.
• Kurultay salonunda Kılıçdaroğlu heyecanı yaşanırken eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın evinin önünde tam bir sessizlik hâkimdi. CHP Manisa Merkez İlçe Örgütü üyesi yaklaşık 40 kişilik bir grup, Angora evlerine geldi. “Sayın Genel Başkanımız Deniz Baykal, Manisa Merkez İlçe Örgütü olarak, bu onurlu mücadelede seninle sonsuza dek varız, yanındayız” yazılı pankart taşıyan grup adına konuşan Hamza Kapan, Kılıçdaroğlu ismi üzerinde bütün partinin anlaştığını, kendilerinin sadece Baykal’a saygılarını sunmak için geldiklerini dile getirdi. Baykal ile görüşme talebi Baykal tarafından geri çevrilen Manisalı partililer, Angora evlerinden ayrılarak kurultayın yapıldığı Atatürk Spor Salonu’na geçti.
• Sabahın erken saatlerinden itibaren salonu dolduran partililer, yoğun izdihama neden oldu. CHP’nin son yıllardaki en kalabalık kurultayı olan 33. olağan kurultayda Kılıçdaroğlu, salona girmek için yaklaşık yarım saat mücadele vermek zorunda kaldı.
• Kongre salonunda, İsmet İnönü’nün fotoğrafının yanında “Bir ülkede namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır” sözünün yer aldığı dev pankart asıldı.
• Kürsünün bulunduğu platformun arkasında Baykal ve Atatürk’ün dev posteri ile Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim vardır, biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” sözleri yer alırken platformun tam karşısındaki duvarda ise üzerinde “CHP, Türkiye’nin zaptedilemeyen kalesidir” yazısının bulunduğu Kılıçdaroğlu’nun posteri yer aldı.
• Partililer “Başbakan Kemal” sloganları atarken salonda “Ok yaydan çıktı-iktidara doğru Kemal Kılıçdaroğlu”, “Türkiye başbakanını seçiyor”, “Türkiye’nin umudu Kılıçdaroğlu” , “Kasımpaşa out, Kâğıthane in” pankartları dikkati çekti.