ARGUVAN HABER

HALK OZANI MAHMUT ERDAL VEFAT ETTİ

TÜRKİYE

Bir süredir tedavi gören ünlü halk ozanı Mahmut Erdal, İstanbul'da vefat etti. cenazesi, yarın saat 13.00'de Yenibosna Cemevi'nde yapılacak cenaze töreninin ardından, cuma günü memleketi Sivas'ın Divriği ilçesine bağlı Çamşıh'da Hüseyin Abdal Türbesi'nde toprağa verilecek.

Mahmut Erdal'ın cenazesi, yarın saat 13.00'de Yenibosna Cemevi'nde yapılacak cenaze töreninin ardından, cuma günü memleketi Sivas'ın Divriği ilçesine bağlı Çamşıh'da Hüseyin Abdal Türbesi'nde toprağa verilecek.
Mahmut Erdal'ın Hayatı

1938'de Sivas'ın Divriğ ilçesine bağlı Şahin köyünde doğmuştur. Mustafa ve İsmihan'ın oğludur. Annesi "İso Ana", babası da yıldız ilmi ile meşgul olduğu için çevrede "Kambur Hoca", olarak tanınmıştır. Mahmut ailenin Tamey ve Zöhre'den sonra üçüncü çocuğudur. Çocukluğu sefaletle geçmiştir. On beş yaşında halası Fitoz'un kızı Şirin'le evlenmiş; bu evlilikten dört çocuğu olmuştur. Askerlik hizmetini Erzincan'ın Tercan ilçesinde yapmıştır. 

İlkokulda iken saza heves etmiş olan Mahmud'un ilk sazı, Sincanlı Ağa Dayı'nın yaptığı sazdır. Saz çalmada, Battal Karababa, Ali Metin ve İsmail Ağa'nın büyük yardımlarını görmüştür. 1955'te Ankara'ya gelip Muzaffer Sarısözen'le tanışmış ve onun yönettiği Yurttan Sesler programına katılma imkânı bulmuştur. Her hafta Şemsi Belli'nin "Adım Adım Anadolu" isimli programına katılmış; orada Çamşıhı türküleri söylemiştir. Bu dönemde Âşık Veysel, Ali İzzet Özkan ve Âşık Hüseyin'le tanışmış, onların takdirlerini almıştır. 1958'de Divriği Madenlerinde işe başlamış, burada iki yıl kadar çalışmıştır. 1963'te Ankara'ya taşınmış, Ankara'da plaklar doldurmuştur. 1965'ta Ankara Radyoevine girmiştir. Pek çok plak yapmıştır. Gerek Anadolu'da gerekse yurt dışında pek çok konser vermiştir. Sonra, bir plak evi açmış, bir süre sonra radyoevinden ayrılarak plak işi ile ilgilenmeye başlamıştır. 1975 yılında bir hadiseye kızdığından dolayı mesleğinin zirvesindeyken saz çalmayı bırakmış ve 25 sene saz çalmamıştır. 1980'li yıllarda İstanbul'a göçmüş, orada ticaretle uğraşmıştır. 1993 yılında tekrar saza söze dönmüştür. İstanbul'da Âşık Zevraki ile karşılaşmasından sonra, sanat yolunda yeni arayışlar içinde olmuştur. 

Genellikle sosyal yaralar ve buna bağlı olarak öğüt niteliğinde şiirler yazmıştır. Şiirlerinde mahlas olarak adını ve soyadını birlikte kullanmıştır. Çamşıhı yöresi ezgilerinin yayılmasında büyük oranda rolü olmuştur. Flash TV'de âşıklarla ve türkülerle ilgili olarak haftalık program yapmıştır. Sanat dönemi iki cephede ele alınabilir: Yirmi beş yaşına kadar olan ilk dönem, elli beş yaşından sonraki ikinci dönem. Birinci dönemde daha ziyade aşk ve sevgi konularında şiir yazmıştır. İkinci dönemde ise Alevi düşüncesini, laikliği ve sosyal yaraları yansıtan şiirler ortaya koymuştur.

Toplam olarak 52 adet 45'lik plak, on beşten fazla kaset çıkarmıştır. Okuduğu türküler içinde kendi parçalarının yanı sıra Âşık Ali Ertekin'in şiirlerine ağırlık vermiştir. Halk müziği repertuarına pek çok türkü kazandırmıştır. Yine Dertli Dertli İniliyorsun (1995). Bir Ozanın Kaleminden (1999) adlarında iki kitabını yayımladı.
 
EYVAH ÖMRÜM

Bu gün bir güzeli gördüm
Mah cemali güle benzer
Sedasına kulak verdim
Şakıyan bülbüle benzer
Eyvah eyvah ömrüm eyvah

Soramadım kimin nesi
Turnalardan almış sesi
Ev vurmadan inlemesi
Dertli öten tele benzer
Eyvah eyvah ömrüm eyvah

Hüzün dolu bakışları
Cana hükmeder kaşları
Yağmur gibi göz yaşları
Yaz baharda sele benzer
Eyvah eyvah ömrüm eyvah

Mahmut Erdal oldum heder
Bu nasıl hal bu ne keder
Siyah zülfün tel tel eder
Dalga dalga yele benzer
Eyvah eyvah ömrüm eyvah
 
Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.