DOLAYLI MAHALLESİ KİTABI DEĞERLENDİRMESİ

(Hablus - Halpuz) adlı kitabı sağ olsun Erdal Ekici bana verdi. Yıllar önce yazdığım bir makalemi hatırladım. Makalem "Kendi Değerlerinize Sahip Çıkın" adı ile kaleme almıştım. Erdal Ekici tam bu dediklerimi yaparcasına yoğun bir emek harcamış.

Halpuzluların çok güzel yaşam tarzını evimize kadar getirmiş. Köyünü kabile, kabile anlatmış. Türkülerinden başlayıp beddua, espriler ve lakaplarına kadar incelemiş. Nede olsa "Yiğit Lakapı İle Tanınır" derler. Lakaplar köylü tarafından kişilik özeliklerine göre uydurulmuş isimlerdir. Halpuz bu kültürden payına düşeni alır.

Erkan Engüzel yazdığı Halpuz'un Destanı adlı şiiri sizi kapı kapı gezdirip her Halpuzlu ile tanışmanıza olanak sağlar.  Gurban olmadığı kimse kalmaz

 "İki garip biri topal biri uzun

Güçük Elif yatak görmedi yazın

Lütfiye Nermiye göçtüler güzün

Şerefe Esefe'e Şeşem'e gurban" deyip yüreği avcunda gezer.

Arguvan Türkülerinin ser çeşmesi olan Halpuz da yöresel sanatçılar, birbirinden güzel şiirlerle halk kültürüne büyük katkılar sunmuş. Burada tek tek yazmamam zaman alacak. Kitabi okuyunca hepisini seveceksiniz. Muharrem Yazıcıoğlu Köyüm Değişmiş adlı şiirinde şöyle der.

"Yıllardır ayrıldım yoksul köyümden

Özledim geldim ki haller değişmiş

Sordum sohbet ettim kalanlar ile

Sevdiklerim gitmiş döller değişmiş"

Atila Doğan Arguvan adlı şiiri ile tozlu yollarda sizi yolculuğa çıkarır. "...Tozlu Arguvan yollarında /  Bozkıra yayılan, otobüsün korna sesi ile. / Yurt olurdu cıvıl, cıvıl serçelere..." derken dalıp gidersiniz maziye. Nelerin yitip gittiğine tanık olursunuz.

Dolaylı da Yetişen Bazı Kişiler başlığı altında çeşitli sanat dallarında yerel ve ulusal sanatçıların kısa yaşam öyküleri var. Sanatçıları onure etmek açısında güzel bir çalışma. Başta Hacı Engüzel (Halpuzlu Hacı),  Müslüm Engüzel, Gazi Doğan, Derviş Yılmaz, Sadık Şimşek, Müslüm Sürücü, Çetin Bulut, Murat Ulukaya, Fatma Şahin, Vahap Sürücü, Aysel Ercan, Gurup Erkaya, Hüseyin Varol, Muharrem Yazıcıoğlu, Nevzat Topal, Sadık Yılmaz, Abbas Ekici, Gazi Erkaya, Esma Ulukaya Barut, Gülnaz Zengin Varol, Muhtar Gazi Topal, Ali Rıza Yılmaz ve ailesi hakkında kısa bir öz geçmiş ile tanıtılması güzel bir yaklaşım.

 Askar Yılmaz kültürel birikimi ile sanatsal bakışı ile harikalar yaratmış desek az olur. Her satırını zevkle okudum. “Oy Gader, Soyha Gader” başlığı altında Halpuz Türkülerin ne denli önemli olduğunu bilimsel veriler ışığında analiz eder. Köyün Devletle olan ilişkisi, Halpuzun İlk Girişimcileri ve kültürel Değişimin Etkileri duygu yüklü analizleri ile okuyucuya sunuyor.

Bekçi Kumbuz'u anlatırken samimi duygularını saklamaz. Orhan Kemal'in Bekçi Murtaza ile kıyaslaması ayrı bir güzellik katıyor. Bekçi Kumbuz (Cuma Ali) nin her davranışını en ince ayrıntısına kadar analizi takdire değer. Burada beni ilgilendiren olay kaymakamın köye gelişidir. Kaymakam köyde muhtarın evine gelir. Köylüler pek ilgi göstermez. Muhtar dama çıkıp köylülere haber vermesini söyler. Bekçi Kumbuz Muhtarın dama çıkıp tellal gibi olanca ses ile bağırır. “Ey köylüler duyduk duymadık demeyin, kaymakam muhtarın evine geldi herkes muhtarın evine davetli” çığırışını yapar. Beli bir zaman geçer kimse muhtarın evine gelmez. Muhtar bir daha tellal çağırmasını söyler. Tekrar dama çıkıp biraz daha yüksek tonda birazda kızmış vaziyete tekrar eder. Köylüler devlet adamlarından uzak kalmayı tercih ederlerdi. Yine kimse gelmeyince üçüncü kez dama çıkar ve şöyle çığırır. “Kaymakam mı geldi it mi geldi, s..knize doladığınız yok” deyince kaymakam da duyar. Muhtar biraz mahçup olsa da kaymakam tebessümle karşılar. Bekçi Kumbuz kendi bildiğinden taviz vermez.

Askar Yılmaz Sünni'nin Kızı Elif (Elif Bibi) başlığı altında toplumda kadının yerinin önemini vurgu yaparak iz bırakan kadınları anlatır. Bunun yanı sıra Nüfusçu Mehmet Ali Varol, Çolak Bektaş (Bektaş Varol), Şoför Yusuf (Yusuf Şimşek), Hacı Engüzel, Çerçi Ali Haydar ve Berber Memedöğ hakkında güzel anekdotları paylaşıyor. Askar Yılmaz’ın her satırını severek okudum. Sade ve duygulu bir dile anlatmış. Yüreğine sağlık diyelim. Ne mutlu ki Halpuz'a böyle değerlere sahip.

Erdal Ekici'nin ilk kitabı olmasına rağmen yeterince emek sarf etmiş. Daha da zenginlik katabilir ileri ki zamanda. Kitabın içindeki fotoğraf arşivi ayrı bir güzellik katmış. Her köyün böyle bir çalışma yapması dileğimizdir. Erdal Ekici örnek alınarak bu çalışmaları çoğaltabiliriz derim.

Rıza Parlak

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56