Hafta sonu gerçekleştirilecek CHP kurultayının tek genel başkan adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu kurultay bildirgesi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Partinin yönetim kadroları için yoğun kulis faaliytleri sürdürülürken Parti Meclisi’nin çarşaf mı yoksa blok liste mi olacağı yarın netleşecek. ’nin asıl sahipleri akın akın gelecek
CHP’de bu hafta sonu “Kılıçdaroğlu dönemine” geçilmesi beklenirken liste pazarlıkları yoğunlaştı.
80 kişilik parti meclisi (PM) ve genel başkan dışında 20 kişiden oluşan merkez yönetim kurulu (MYK) ile ilgili yoğun kulisler yürütülüyor. Tüzük değişikliklerin ilk kez yaşama geçirileceği ve yönetimin yeni tüzük uyarınca “gölge kabine” olarak biçimlendirileceği kaydedildi. Yönetim oluşturulurken “Anadolu ile yakın temas kuracak dinamik bir kadro” anlayışının esas alınacağı vurgulandı.
Önder Sav’ın örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olması beklenirken Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, İstanbul Milletvekili Necla Arat ile önceki kurultayda genel başkan adayı olan Haluk Koç’un da yönetime girmesi bekleniyor. Tekin Bingöl, Şahin Mengü, Atilla Kart, Ali Topuz ve Çetin Soysal, Akif Hamzaçebi, Faik Öztrak, Malik Özdemir, Muharrem İnce, Yaşar Ağyüz, Oğuz Oyan ve Osman Coşkunoğlu’nun adları da yönetime girebilecek isimler arasında geçiyor. Onur Öymen’in MYK dışında kalması beklenirken dışarıdan diplomat kökenli “sürpriz” isimlerin yönetime girebileceği kaydedildi. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın ve Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın adı da kulislerde anılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, dün parlamentoda CHP Genel Sekreteri Sav, grup başkanvekilleri Kemal Anadol, Hakkı Süha Okay ve bazı milletvekilleri ile kurultay bildirisi üzerinde çalıştı. Kılıçdaroğlu, kurultay öncesinde Baykal’la görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin bir soruya, “Görüşme talebim olacak ama görüşebilir miyiz bilmiyorum” karşılığını verdi. Baykal’ın onursal genel başkanlığına ilişkin bir soruya da Kılıçdaroğlu, “Sayın Baykal zaten onursal genel başkanımız. Kendisi uygun görürse bununla ilgili resmi talebi kurultaya seve seve getiririm” yanıtını verdi. Milletvekilleriyle kurultay bildirisi ve yapacağı konuşma üzerinde çalıştıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, “Bu da normal, ilk deneyimim. Acemilik var biraz” dedi.
Kurultay öncesinde “blok liste-çarşaf liste” tartışması da alevlendi. Genel Sekreter Önder Sav’ın “blok liste”den yana olduğuna dikkat çekilirken konunun yarın yapılacak il başkanları toplantısında tartışılacağı kaydedildi. Toplantıda örgütlerin PM listesiyle ilgili görüşleri de alınacak.
Kılıçdaroğlu’nun “parti içi demokrasi”nin yaşama geçirilmesi için tüzükte bazı değişiklikler gerektiği görüşünde olduğu ancak tüzük değişikliklerinin “daha sonra” gündeme getirilmesi konusunda Sav’la anlaştıkları öğrenildi.
CHP
CHP’den ihraç edilen eski kültür bakanlarından Fikri Sağlar, “Partinin asıl sahipleri dışarıda. Kılıçdaroğlu ile birlikte asıl sahiplerinin akın akın partiye gelebileceğini düşünüyorum” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, adaylığını açıkladıktan sonra küskünler ve partiden kopanlarla ilgili olarak “Kimsenin CHP’ye küsme lüksü yoktur” açıklaması yaptı. CHP’den kopanlardan da sıcak mesajlar gelmeye başladı.
Deniz Baykal’ın “18 yıldır partiyi kilitlediğini” ifade eden Fikri Sağlar, “CHP’ye yeniden döner misiniz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Baykal partiyi özünden uzaklaştırdı, ne yapacağını bilemez hale soktu. En önemlisi de partinin ideolojik sapması, toplumun taleplerini anlamaması, değişimini kavrayamaması, insanlarla kucaklaşamaması oldu. Her şeyden önce sosyal demokrasiyi, bırakması CHP’yi özünden çıkardı. Oysa CHP devrimci, değişimci, bir parti. Değişimlere önderlik yapan bir parti. 1999 yılında Kürt sorununu kimse ağzına almazken, raporlar hazırlayıp mücadele eden bir parti. Deniz Baykal dar bir kadroyla gidiyordu. Baykal’ın partinin başından ayrılması, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve yeni bir kanın gelmesi büyük bir heyecan yarattı. Eğer Kılıçdaroğlu söylediği gibi partiyi özüne döndürecek, devrimci geleneği sürdürecek, değişimi yakalayacak ve değişimin ortaya koyduğu sonuçlarla sorunlara çare olabilecek bir anlayışı ve uygun kadrolaşmayı sağlarsa ben ‘sol ve sosyal demokrat’ bir parti olarak CHP’ye katkıda bulunmayı isterim.”
Sağlar, “Kılıçdaroğlu’nun heyecan yarattığına” dikkat çekerken “Dilerim bu heyecanı diri tutar, sürekli tutar. İlk olarak; dışarıda iz bırakmış, tecrübeli insanlarla birlikte parti içine bakmadan, halka dokunarak, partideki değişimi halka aktarma yoluna gitmeli. Dışarıdan güç aldıkça parti içerisindeki değişimleri daha kolay yapacaktır. Daha kolay kabul görülecektir” dedi.
“CHP’yi kuran bir aileden geldiğini” vurgulayan Sağlar, “Dedem, CHP kurucularından. Sadece Baykal ve zihniyetinin geçici olarak zorunlu tatile gönderdiği bir kişiyim. Bu partinin asıl sahipleri dışarıda duruyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte asıl sahiplerinin akın akın partiye gelebileceğini düşünüyorum” dedi.
Baykal, kendisini evinde ziyaret eden milletvekillerine Sav-Kılıçdaroğlu ittifakını eleştirdi
‘Bu işi gizleyerek yaptılar’
CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Deniz Baykal, dün görüştüğü milletvekillerine “Parti yoluna devam eder, genel başkansız kalmaz” mesajı verdi. “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı benden gizlendi. Bu işi kaçırarak, gizleyerek yaptılar” sözleriyle Genel Sekreter Önder Sav’ı hedef alan Baykal, Kılıçdaroğlu-Sav ittifakını “kutsal olmayan ittifak” olarak nitelendirdi.
30’a yakın milletvekili, dün gün boyunca Baykal’ı oturduğu Beysukent Angora Evleri’nde ziyaret etti. Aralarında Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, MYK üyesi Savcı Sayan, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın da bulunduğu milletvekilleri, yaklaşık 2 saat süren ziyaretin ardından konuttan ayrıldı. Milletvekilleri konutun çıkışında, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Edinilen bilgiye göre Baykal, milletvekilleriyle görüşmesinde şu mesajları verdi:
Parti genel başkansız kalmaz: Parti yoluna devam ediyor. Parti genel başkansız kalmaz. Benim de istediğim bir çıkış yolu bulunmasıydı. Hayat devam ediyor. Bu toz bulutu da kalkar.
Önder Sav’a sitem: Ben bu sürecin mutabakat içinde götürülmesini telkin ettim. Buna rağmen bu işi kaçırarak, gizleyerek yaptılar. Yangından mal kaçırır gibi davrandılar. Ben de bu süreçte Kemal Kılıçdaroğlu’nun olabileceğini önermiştim ancak benim bu önerime karşı çıkanlar, bugün yan yana geldiler. “Parti yönetimine Kemal Kılıçdaroğlu gelmemeli diyen” Önder Sav ile “Önder Sav orada olduğu sürece partide değişim olmaz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun birlikteliği kutsal olmayan ittifaktır. Ahlaki değildir. Önder, “Kemal’den genel başkan mı olur” dedi. Ben de kendisine “Bi bak kardeşim niye olmasın” dedim.
Kemal’le ilgili sorun yok: Kemal’i siyasete ben soktum. İstanbul’da belediye başkanlığı adayı yaptık. Grup başkanvekilliğine getirdik. Hadi yürü demişiz. Bir sorun yok Kemal’la ilgili. Hatta ben Önder’i ikna etmeye çalışıyorum “bir bak dinle” diye. Ama bir de baktım ki gece yarısı pazarlıklarıyla hareket ediyorlar. Önder “53 yıldır dostuz” diyor. Bırak 53 yıllık dostluğu, gerçekten bir yıl dost olan insanın yapacağı iş midir bu? Ben seninle neler paylaştım. Seni korumak için neler yaptım. Seni sahiplendim. Önder gelse “Kemal ile konuştum” dese bi sorun yok. Kemal gelse “Önder’le konuştum, ikna ettim” dese itiraz mı edeceğim? Ama benden gizli iş çevirdiler. Kemal’le her zaman görüşebilirim. Ama beni şimdiye kadar aramadı.
İkili mutabakatla bu işi yaptılar: Kılıçdaroğlu’nun adaylığı benden gizlendi. Benimle ve diğer yöneticilerle paylaşmaları gerekirdi. Bunu basından öğrendim. Ayrıca kaçırarak, yok sayarak yapmaları hoş olmadı. Geniş bir mutabakat yerine ikili bir mutabakatla bu işi götürdüler.
Parti hepimizin: Gelinen noktada yapacak bir şey yok. Parti hepimizin. Çalışacağız. Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday yapılış biçimi dışında bir yanlışlık yok.
Onursal genel başkanlık: Partinin Kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal iken onursal genel başkan olmam yönündeki teklifler boş laflar.
İl başkanları toplantısı: İl başkanlarına randevu vermemem son konusu değil. Bir yanlış anlaşılma oldu. Bazı il başkanları benim karşımda zor durumda kalabilirlerdi. Böyle bir duruma yol açmamak için il başkanlarını çağırmadım.
Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise geldikleri noktayla ilgili olarak, “Partiye yardımcı olacağız. Partinin bugün birlik ve bütünlüğü tartışılmıyorsa Sayın Baykal’ın uğradığı ihanete rağmen gösterdiği büyük sorumluluk duygusundan kaynaklanıyor bu” açıklamasını yaptı. Bu arada Baykal’ın Antalya’ya gideceği haberleri de yalanlandı. Baykal’ın istifasından hemen sonra genel merkezden ayrılmak için aracına bindiğinde yanına oturan Önder Sav’ın “Antalya’ya mı gidiyorsunuz” diye sorduğu, bunun üzerine Baykal’ın “Hayır, beni nereye göndermeye çalışıyorsun” diye Sav’a çıkıştığı aktarıldı.
Öte yandan Önder Sav, Kılıçdaroğlu’nu destekleyip Baykal’la yollarını ayırması konusunda “Duygularım ile aklım arasında çok gidip geldim. Ama aklın ön plana çıkması gerekiyordu. Ülkenin ve partinin geleceği için bu kararı verdim” dedi.
Cumhuriyet